GÜVENLİ PAYLAŞIM FORUM
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

GÜVENLİ PAYLAŞIM FORUM

        GÜVENLİ PAYLAŞIM FORUMHoşgeldin,
son ziyaretiniz: Gerçekleşmiştir
Mesaj Sayınız: 0

 
AnasayfaAnasayfa  PORTALPORTAL  DONATE  Latest imagesLatest images  BUGÜNKİ MESAJLAR  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
En iyi yollayıcılar
sadık özdoğan (872)
Anthony Quinn'in hayatı I_vote_lcapAnthony Quinn'in hayatı I_voting_barAnthony Quinn'in hayatı Vote_rcap 
oğuzhan (838)
Anthony Quinn'in hayatı I_vote_lcapAnthony Quinn'in hayatı I_voting_barAnthony Quinn'in hayatı Vote_rcap 
Admin (368)
Anthony Quinn'in hayatı I_vote_lcapAnthony Quinn'in hayatı I_voting_barAnthony Quinn'in hayatı Vote_rcap 
burak (213)
Anthony Quinn'in hayatı I_vote_lcapAnthony Quinn'in hayatı I_voting_barAnthony Quinn'in hayatı Vote_rcap 
cengizci-06 (174)
Anthony Quinn'in hayatı I_vote_lcapAnthony Quinn'in hayatı I_voting_barAnthony Quinn'in hayatı Vote_rcap 
bilge (47)
Anthony Quinn'in hayatı I_vote_lcapAnthony Quinn'in hayatı I_voting_barAnthony Quinn'in hayatı Vote_rcap 
osman (44)
Anthony Quinn'in hayatı I_vote_lcapAnthony Quinn'in hayatı I_voting_barAnthony Quinn'in hayatı Vote_rcap 
Berk Lakot (31)
Anthony Quinn'in hayatı I_vote_lcapAnthony Quinn'in hayatı I_voting_barAnthony Quinn'in hayatı Vote_rcap 
dj_akin_61 (29)
Anthony Quinn'in hayatı I_vote_lcapAnthony Quinn'in hayatı I_voting_barAnthony Quinn'in hayatı Vote_rcap 
arif (26)
Anthony Quinn'in hayatı I_vote_lcapAnthony Quinn'in hayatı I_voting_barAnthony Quinn'in hayatı Vote_rcap 
En son konular
» ORHAN ESEN 11 ALBÜM
Anthony Quinn'in hayatı EmptyCuma Nis. 26, 2013 2:34 pm tarafından delibatak

» FERDİ GÜRSES SENİDE Mİ KAYIP ETTİM - YALANCI
Anthony Quinn'in hayatı EmptyC.tesi Mart 02, 2013 12:58 pm tarafından malic

» netokur ve gvz katılımsız
Anthony Quinn'in hayatı EmptySalı Ara. 04, 2012 10:37 pm tarafından cascadeferhat

» talks - 4 full indir
Anthony Quinn'in hayatı EmptySalı Ağus. 07, 2012 5:09 pm tarafından roseela

» jaws 12 64 bit ingilizce indir
Anthony Quinn'in hayatı EmptySalı Mayıs 15, 2012 8:25 pm tarafından volkansa1981

»  Dikte Genel Profesyonel indir
Anthony Quinn'in hayatı EmptyPtsi Mart 28, 2011 3:49 pm tarafından mcprotez

» Top speed için yeni araba"
Anthony Quinn'in hayatı EmptyPaz Mart 27, 2011 12:45 am tarafından burak

» Shooting range
Anthony Quinn'in hayatı EmptyÇarş. Mart 23, 2011 6:50 pm tarafından burak

» e-speak yeni versiyon
Anthony Quinn'in hayatı EmptyPaz Mart 20, 2011 7:58 pm tarafından burak


 

 Anthony Quinn'in hayatı

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
oğuzhan
Moderatör
Moderatör



ÜYELİK TARİHİ : 12/09/09
YER : ankara
Yaş : 28
MESAJLAR : 838
Rep Gücü : 3
Tecrübe Puan'ı : 2523
Doğum tarihi : 05/11/95
RUH HALİ : SAKİN
Hangi Takımlı : Galatasaray
İş/Hobiler : bilgisayar.
Erkek Hakkımda : oğuzhan al dede korkut anadolu lisesi 1. sınıf öğrencisiyim. orta derecede bilgisayar kullanıcısıyım.

Anthony Quinn'in hayatı Empty
MesajKonu: Anthony Quinn'in hayatı   Anthony Quinn'in hayatı EmptyPtsi Mart 07, 2011 5:47 pm

ENİN ZORBA'sı, bir tür ilkel toprak ve doğa adamının en görkemli sinemasal yansıması... Köylüden ihtilalciye, ressamdan büyücüye, boksörden boğa güreşçisine, gangsterden kovboya her rolü kendi kişiliğini katarak oynayabilen, aynı kolaylıkla Onassis, Notre Dame'ın kamburu, Gauguin, Papa veya Hazret-i Hamza olabilen ve 60 yıllık mesleğine 100 film sığdıran büyük oyuncu...

Meksika'da Chiuhaha kasabasında doğduğu kesin... Annesinin Meksikalı, babasının

İrlandalı olduğu da... Ancak mesleklere gelince çelişkili bilgiler var. Annesinin Pancho Villa'nın yanında savaşmış sert bir kadın, bir `soldadera' olduğu söylenir. Babası ise bir söylentiye göre bir kameraman, bir diğerine göreyse mevsimlik işçi olarak işe başlayıp sonradan Hollywood'un ilk günlerinde bir hayvanat bahçesi kuran bir serüvencidir. Karmaşık kökenleri ve Latin/Anglo-Sakson karışımı kanı, onun ilerde hemen her ırktan ve kökenden kişilikleri rahatlıkla oynamasını sağlayacaktır. Quinn, gerçek ve eksiksiz bir dünya vatandaşıdır.

İlk gençliğinde boğa güreşine merak sarar, arenaya çıkar. Sonra 1936'da sinemaya adım atar. İlk filmlerindeki çok küçük rollerini, zaman içinde büyük rollere çevirir!... Ama bu Meksikalı, kızılderili veya gangster rolleri, ona şöhretin yolunu açacak gibi değildir. O yıllardaki asıl başarısı, 1936'da The Plainsman -Ovalar Kaplanı, iki yıl sonra The Buccaneer - Korsan, ertesi yıl da Union Pasific- Pasifik Ekspresi filmlerinde rol aldığı ünlü yönetmen Cecil B. de Mille'in evlat edindiği kızı Katharine de Mille'in kalbini çalarak onunla evlenmesidir. Ama bu bile, 1930'ların sonlarında Quinn'e bekledigi ünü getirmeyecektir.

Savaş yıllarında Paramount'tan ayrılıp Warner Bros ve FOX'la çalışır. Rollerinin önemi çok yavaş biçimde artmaktadır. Sert, giderek çirkin fiziğinin ardında saklı o müthiş dinamizmi henüz bilinmediği için, yönetmenler ona önemli rolleri lâyık görmezler. Blood and Sand - Kanlı Meydan, They Died with their Boots On - Sayılı Kahramanlar, The Oxbow İncident- Oxbow Olayı, Buffalo Bill gibi filmlerde hep asıl kahramanın yanıbaşındaki adam veya adamlardan biridir. Sayılı Kahramanlar'da kızılderili şef Crazy Horse veya Bataan'a Dönüş'teki Filipinli savaşçı rollerine aynı inandırıcılığı katabilmektedir.

Sinemadan beklediğini bulamayan Quinn, Broadway'e yönelir, orda "İhtiras Tramvayı" oyununda Marlon Brando'nun yerini alarak eşit düzeyde başarı kazanır. 1951'de üç yıllık bir ayrılıktan sonra Hollywood'a döndüğünde şansı artmış gibidir. Robert Rossen ın şaşırtıcı boğa güreşi filmi The Brave Bulls - Kanlı Kılıç'ta başarı kazanır. Hemen ardından, Meksika kökenlerini hatırlayan Elia Kazan tarafından Viva Zapata'da Marlon Brando/Zapata'nın kardeşini oynamak için seçilir. İki oyuncu da Oscar adayı olarak, Broadway'deki rekabetlerini sürdürürler. (Zaten sette de pek anlaşamadıkları hem Kazan'ın, hem de Brando'nun anılarında yazlıdır.)

Bu ilk raundu Quinn kazanır, yardımcı oyuncu olarak heykelciği kucaklar. Dört yıl sonra da Minnelli'nin Lust for Life - Ölmeyen İnsanlar'ındaki Gauguin rolüyle ikinci yardımcı oyuncu Oscar'ını alacaktır. Ancak Brando, sonraları iki baş oyuncu Oscar'ıyla elbette bu yarışı önde bitirir.

İlk Oscar'ı Quinn'in şansını artırır. Art arda Ride Wayuero - İki Aşk Arasında, Blowing Wild - Müthiş Mücadele gibi gösterişli western'lerde Robert Taylor, Ava Gardner, Gary Cooper, Barbara Stanwyck gibi starlarla ve eşit düzeyde rollerde oynar. Avrupa sinemasının ilgisini çeker. Fellini'nin ilk büyük filmi La-Strada -Sonsuz Sokaklar'da nefes kesici bir Zampano olur. Küçücük, bebek kadın Gelsomina'ya tutulan gezginci, dev gösteri adamı... İtalya'da çevrilen bir Hun İmparatoru Attila'da Attila olur, uluslararası yapım Ulysses - Kral Ülis'in Maceraları'nda ise kralın en yakın arkadaşı...

Fransız yapımı bir Notre Dame' ın Kamburu'nda Gina Lollobrigida'nın oynadığı Esmeralda'ya vurulan kambur Quasimodo olur. Yeniden Hollywood'a dönüp Lust for Life - Ölmeyen İnsanlar'la ikinci Oscar'ını alır. O artık büyük bir yıldız ve uluslararası bir stardır...

Quinn bundan sonra, o ünlü etnik portreler galerisini açar. Wild is the Wind - Vahşi Aşk'ta Anna Magnani, Hot Spell'de Shirley Booth, Black Orchid - Siyah Orkide'de Sophia Loren'in karşısında hep İtalyan kökenlileri oynar. Last Train from Gun Hill - Kan Davasının Sonu, Warlock - Korkunç Mücadele; Hellen in Pink Tights- Korkunç Kumpanya gibi klâsikleşen western'lerde, bu türün kalıplarını aşan incelikli kişilikler çizer. Kayınpederi De Mille'in hastalanması üzerine onun başladığı The Buccaneer - Karsan filmini (ikinci çevrim) yönetmen olarak tamamlar. (Bu alandaki tek denemesi.) 1960'larda, Nicholas Ray'in The Savage İnnocents-Vahşi Masumlar'ında Eskimo olur!...

Arabistanlı Lawrence'in Bedevi şeyhi, Barabbas'ın Barabbas'ı, Zorba the Greek - Zorba'nın Yunanlı ermiş Zorba'sı hep odur. Cacoyannis'in filminde bu ünlü Nikos Kazancakis kahramanına, yaşam sevgisi, Akdeniz felsefesi, sirtaki adımları ve uzo tutkusuyla karışık müthiş bir canlılık getirir ve son Oscar adaylığını kazanır. Bu rol onun sağduyulu, ayakları yere basan, ama aynı ölçüde hülyalı ve duygusal toprak adamları kimliğinin zirvesidir. Artık daha öteye gitmesi nerdeyse olanaksızdır.

Nitekim gidemez de... Ama hep dener. Daha iyisini değilse de farklısını, özgün ve yeni olanını yapmak için uğraşır. The Guns of Navarone - Navaron'un Topları, Lost Command-Zafer Yolları, The Twenty Fifth Hour- Yirmibeşinci Saat, The Rover-Maceralar Beldesi, The Magus-Büyücü, The Marseilles Contrad -Ölüm Anlaşması gibi uluslararası yapımlarda oynar. İsviçreli yazar Frederich Durrenmatt'tan uyarlanan The Visit-Ziyaret'te (1963) eşlik ettiği İngrid Bergman'ı beş yıl sonra A Walk in the Spring Rain - Bahar Yağmuru'nda yeniden bulur.

Anna Magnani ile yeniden karşılaşması ise Stanley Kramer'ın The Secret of Santa Vittoria - Kasabanın Sırrı'nda gerçekleşir. Baba'nın açtığı furyada, The Don is Dead - Baba Öldü'de kendi Corleone'sini yaratırken, The Shoes of the Fisherman'da Papa, The Message - Çağrı'da Hazreti-i Muhammed'in dava ve inanç dostu Hamza, The Greek Tycon -Akdenizli'de armatör Onassis olur.

70'lerdeki filmleri gösterişli, ama koftur. 80'lerde ise hep eski başarılarını yineler gibidir. Lion of the Desert - Çöl Aslanı, Çağrı'nın başarısını yinelemek isteyen Mustafa Akkad'ın kotardığı bir İslam usulü üstün yapım, The Richest Man in the World, yine Onassis'i oynadığı bir TV dizisidir. 90'lara ise The Revenge-İntikam, Ghosts Can't Do It - Hayaletler Beceremez gibi gerçek facialarla girer. Acaba en küçük bir seçme duygusu kalmamışçasına bunamış mıdır? Üç eşinden olan toplam sekiz çocuğuna bakmak için paraya bu derece gereksinmesi mi vardır? Yoksa hep hayalini kurduğu (ve sonunda gerçekleştiremediği) bir Picasso'nun hayatı projesi için sermaye mi toplamaya çalışmaktadır?

Ancak Quinn, tükenmiş değildir. Nitekim son yıllarda kimi genç ve özgün yönetmenlerin filmlerinde küçük, ama çarpıcı roller almayı ve bu filmlere değer katmayı sürdürür. Spike Lee'nin Jungle Fever, John McTiernan'ın The Last Action Hero - Son Muhtefem Kahraman, Alexander Rockwell'in Somebody to Love -Sevecek Biri ya da Alfonso Arau'nun A Walk in the Clouds - Bulutlarda Yürüyüş filmleri gibi... 1980'lerin ortalarında yeniden Broadway'e dönmüş ve yıllar sonra Zorba karakterini sahnede canlandırmıştır. Bir aralar plâk dolduran ve "I Love You, You Love Me' adlı parçasını listelere sokan da odur.

O, sinemadaki 60 yılı aşan çabasından henüz yorulmamış, enerjisini 85'e yaklaşan yaşına rağmen tüketmemiş bir sinema adamı, doğuştan bir oyuncu, mesleğini sonuna dek ***ürecek bir profesyoneldir. Bir zamanlar "benim sadece kızılderili oynayabileceğimi sanıyorlar," diye tepki gösteren genç ve öfkeli aktör, artık bir dünya oyuncusuna ve bir beyazperde efsanesine dönüşmüştür. İslamiyet'in doğuşunu anlatan "Çağrı" filminde Hz. Hamza rolünü oynayan Quinn, Türk izleyicilerin gönlünde taht kurmuştu. Özyaşamını daha 1972'de, "The Original Sin-İlk Günah" adıyla yayınlayan Quinn'in günümüzde bu kitabı yeniden ele alıp birçok bölüm eklemesi gerekecektir!...

02 Haziran 2001 tarihinde ABD'nin Boston kentindeki bir hastanede tedavi gören Quinn solunum yetersizliğinden hayatını kaybetti. 86 yaşında hayata gözlerini yuman Athony Quinn ile ilgili tedavi gördüğü Brigham and Women's Hastanesi'nde ayrıntılı açıklama yapılmadı. Bir hastane yetkilisi sadece Quinn'in 09:30'da öldüğünü belirtmekle yetindi. Bir süredir hastanede tedavi gören ünlü aktörün yakın arkadaşı, Rhode İsland eyaleti Providence kenti Belediye Başkanı Vincent Buddy Cianci, Quin'in solunum yetmezliğinden öldüğünü kaydetti.

Hakkında yazılanlar

1.Tek Kişilik Tango Anthony Quinn İnkilap Kitabevi

“O sabah, Roma yakınlarında Vigna S. Antonio'daki villasından bisiklet gezintisine çıkan Antohony Quinn, yol boyunca iç hesaplaşmalarından kendini kurtaramaz. İlk eşinin; Katherine De Mille'in, Birleşik Amerika'dan postaladığı, içi kişisel eşyalarıyla dolu sandığın içinden neler çıkacağını bilemediği için, kapağını açmayı bile göze alamamıştır çünkü. O günün akşamına dek sürecek olan elli kilometrelik bu gezinti sırasında, bütün bir çocukluğunu, yenileyebilmek yıllarını, annesini, Meksika Devrimi'nde çatışmalara katılan babasını, babaannesini bir bir belleğinde canlandırır.

Girip çıktığı işler, en başta meyve toplayıcılığı, ileri yaşlarda vaizlik denemesi, mimarlık tutkusu ve sonunda sinema oyunculuğu serüveni... Aralarında Carole Lombard, Rita Hayworth ve Ingrid Bergman'ın bulunduğu sinemanın ünlü kadın oyuncularıyla yakın arkadaşlığı ve ona Oscar Ödülleri kazandıran Viva Zapata! ile Lust For Life filmleriyle ilgili birbirinden ilginç anıları... Elinizdeki kitap, ayrıca bir romancı da olan tanınmış biyografi yazarı Daniel Paisner'in katkısıyla gerçekleşti.”

Anthony Quinn
Sabahat Emir
Türkiye 10 Haziran 2001

Gerçek bir sinemasever için çocukluğundan beri hayranlıkla seyrettiği bir sinema oyuncusunun ölümü aileden birinin kaybı gibidir. Gerçek hayatta görmediğiniz ama en ince mimiklerini, jestlerini tanıyacak kadar aşina olduğunuz insanın birden sonsuzluğa göçüşü hayatınızda belirgin bir boşluk oluşturur.

Anthony Quinn’in ölüm haberini TV haberlerinde işittiğimde böylesi garip, garip olduğu kadar anlamlı bir boşluk içinde hissettim kendimi. Hayatın geçiciliğini idrakle başlayan, çocukluğunuzu, gençliğinizi, yarınlarla ilgili binbir türlü hayallerinizi yutan bu boşluk ince bir hüznü de beraberinde getirdi.

Duyarlı bir yapıya sahipseniz, serde bir de sanatkârlık varsa, gerçeklerin olanca acımasızlığıyla hayallerinizi yutuşundan, düşünce ve duygularınızı yıpratışından incinerek köşe başlarında durup; her şeyi yeni baştan düşünmek, her şeyi yeniden yorumlamak gereğini duyarsınız.

İşte o zaman, boşluğun giderek her şeyi kapladığını görürsünüz. Bir başka boyut üzerinde tefekkür kapılarının sessizce açıldığını hissedersiniz.
Bu yüzden Quinn’in ölümünü bazı gazetelerin “Çağrı” temasına atıfla yorumlayarak vermelerini yadırgamadım üstelik çok anlamlı buldum.

Gazetemiz yazarlarından Özcan Ünlü de “...O da ‘Çağrı’ldı” başlıklı yazısında, Quinn’in hatıralarını topladığı kitabından bahisle sanatçının şöyle dediğini yazıyor: “Önemli olan insanca yaşamak ve insan gibi ölüp gitmek...” İnsan, bu bilinçte oldumu zaten çok dolu ve anlamlı yaşıyor ve yaptığı işte yüreğini ortaya koyduğu için başarılı oluyor.

Anthony Quinn, o kaba saba görünüşlü adam, yaptığı işe öylesine bir yürek koymuştu ki, o sınırsız yürek bütün dünyayı içine almıştı. Doğuda, batıda, Hint’te, Yemen’de hangi ülke halkını canlandırdıysa sanki o ülke halkından biriymiş gibi olağanüstü bir doğallık içinde oynamasının, olağanüstü başarılı olmasının sırrı burdaydı.

Türk seyircisi zaten birbirinden güzel olan filmlerinden, söz gelimi “Zorba”dan, “Viva Zapata”dan, “Navarro’nun Topları”ndan, “Notre Dame’ın Kamburu”ndan, “Sanchez’in Çocukları”ndan Anthony Quinn’i çok iyi tanıyordu ama “Çağrı” filmindeki Hz. Hamza rolüyle ona gönül bağladı. İslam dünyası bu muhteşem filmle ve Quinn’in etkileyici oyunuyla öylesine sarsıldı ki, halk arasında Quinn’in İslam dinine geçtiği söylentileri bile yayıldı.
Halk böyledir, kime gönül bağlarsa onu kendinden bilir.

İnsanca yaşamak, insana hizmet etmek, insanı sevmek her zaman hak edilen mükafatı buluyor.

Sinema tarihinin bu devi, sonsuzlukta bir yürek şimdi...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Anthony Quinn'in hayatı
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» harezminin hayatı
» ali kuşçu'nun hayatı
» Bruce Lee'nin hayatı
» Kim Basinger in hayatı
» Agah Hün'ün hayatı

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
GÜVENLİ PAYLAŞIM FORUM :: GENEL PAYLAŞIM ALANI :: Biyografiler-
Buraya geçin: